29 Ekim Kadın Derneği Başkanı Sarıhan: “Özünde Şiddetin Olduğu Bir Evlilik Birliğini Sürdürmek İçin 300-500 TL Nafaka Arıyor…
HABER: MERVE GÜVEN/ KAMERA: EYLEM Ladin DEĞER
29 Ekim Kadın Derneği Genel Başkanı ve Avukat Şenal Sarıhan, iktidar partisinden Hüda Par’ın ardından gelen “kadınların beyanı esastır” ve “süresiz nafaka” konusunda yasal düzenleme yapılabileceği yönündeki sözlerine tepki gösterdi. ve Yeniden Refah Partisi Cumhur İttifakı’na katıldı. Sarıhan, “Kadının beyanı esastır konusunu yok ederseniz hem sözleşmeyi hem de 6284’ü feshedersiniz” dedi. Nafakanın erkeğin ekonomik durumuna göre belirlendiğine işaret eden Sarıhan, “300-400-500 liradan başlayan nafaka ödemeleri var. Buna göz dikmek, kadınları şiddetin olduğu bir evlilik birliğine devam etmeye zorlamak.” özünde yapılmak istenen budur.”
29 Ekim Kadın Derneği Genel Lideri ve Avukat Şenal Sarıhan, Cumhur İttifakı’na katılan Hüda Par ve Yeniden Refah Partisi’nin çıkardığı 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun ile, amaçlı, 25. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın. Mart ayında bir televizyon programında yer alan “kadın beyanı esastır” ilkesi ve “süresiz nafaka” konusunda seçim sonrası düzenleme yapılabileceği yönündeki açıklamayı ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi.
İstanbul Sözleşmesi’nin iptalini ve sonrasını ve bu süreçte kadın örgütlerinin emeğini hatırlatan Sarıhan, şunları kaydetti:
“KADININ BEYANNAMESİNİN GEREKLİ OLDUĞU KONUSUNU YOK EDERSENİZ HEM ANLAŞMADAN HEM DE 6284’DEN KAÇIRIRSINIZ”
“6284, İstanbul Sözleşmesi’nin temel değerlerinden hareketle hazırlanan ve sadece aileyi ya da kadını değil, aile bireylerini de şiddete ve maruz kalınan kişilere karşı koruyan bir yasal düzenleme olarak yürürlüğe girdi. Sivil hayatta şiddetin her türlüsüne karşı.İşte 6284’ü kaldırdık diyemiyorsanız, bunun arkasında kadın hareketinden korku var ve bu yetersizliğin arkasında kadınlar 6284’ü kaldırdık diyemezsiniz.’Kadın beyanı esastır’ bu sözleşmenin temeli.
“ŞİDDETE UĞRAYAN KADINLARIN YAŞAM HAKLARINI KORUMAK İÇİN 6284’ÜN KALKMASINA VE HATTA GELİŞTİRİLMESİNE İHTİYAÇ VAR”
Nitekim iç hukukumuzda nafaka ile ilgili düzenleme, o kadının yeni bir evlilik birliği kurması veya ekonomik durumunun uygun hale gelmesi durumunda kaldırılabilir veya azaltılabilir. Bugün yapılmak istenen, tamamen kadınlar üzerinden kazanılan haklardan vazgeçmek olmasına rağmen, bugün siyasi bir hareketle, kadınları onurlandırarak kadınların temel haklarını ellerinden almaya çalışmaktadır. bariz kısımlar. Üstünü örtmeye çalışıyor. Eşitlik ilkesini koruyan bir yasal düzenleme olarak duruyor çünkü şiddete uğrayan kadınların yaşam haklarının savunulması için 6284’ün durmasına ve hatta geliştirilmesine ihtiyaç olduğunu söylemek isterim. Kadınları siyasete bulaşmamaya çağırıyoruz. Kadının insan hakları en temel haklarıdır ve bu haklar hiçbir şeye feda edilemez. Böyle giderse, kadınlar bu tür indirimlerle yeniden şer-i hukukun hâkimiyeti altına girerler. İşte o zaman kadınlar hak iddia edemeyecek. Önümüzde bir Afgan örneğinin olduğunu biliyoruz ama Türkiye’de kadınlar hakları için mücadele etmeye devam edecekler.
“İŞİ SADECE OY KAZANMAK DEĞİL, KENDİ İDEOLOJİLERİ BUNA UYGUN, GERÇEKTEN OLDU GİBİ YAPMIŞLAR”
Siyasi kurumdan ve özellikle AKP’den bahsetmeliyim, yeniden iktidarda kalmak için her yolu deniyor. Bugün işbirliği yapmaya ve ittifak kurmaya çalıştıkları kurumlara baktığımızda bu kurumlar kadının insan haklarına gelişigüzel saygı göstermeyen siyasi yapılardır. Bu örgütlerden binde bir oy alabilmek için kadınların temel haklarını hiçe sayıyor. Ama bu sadece oy alma sorunu değil bana göre; kendi ideolojileri ve anlayışları da buna uygun, bugüne kadar ‘rol’ yaptılar, oyunlar oynadılar. Şimdi gerçek yüzlerini ortaya çıkarmaya başladılar.”
Sarıhan, özellikle gerici grupların sürekli hedef gösterdiği süresiz nafaka konusunda da şunları söyledi:
“300-500 LİRA nafaka ARAMAK, ZORUNLU KADINLARA ŞİDDET ÖZÜNDE EVLİLİK BİRLİĞİNİ SÜRDÜRMEK İÇİN”
“Ekonomik durumları uygun olduğu için olağanüstü düşük nafaka. Adamın ekonomik durumu düşükse ki ki bu hep gösteriliyor, 300-400-500 liradan başlayan nafaka ödemeleri var. Hangi nafaka basına yüksek yansıyor? çok zenginlerin nafakası, bu yine onlarındır.nafaka gelir durumuna göre veya çok kazanan sanatçılar arasında boşanmaların ortasında gündeme gelebilir.mahkemeler bu konuda sürekli olarak kadın aleyhine kararlar vermektedir.nafaka hükmedilen hiçbir zaman gerçek ihtiyacı karşılayan bir nafaka değildir.Bugün buradayım Konur Sokak’ta kahvaltı fiyatlarına bakın 125 liradan başlıyor.. 300 lira nafaka ile bir kadın 2 kere gelip burada kahvaltı edebiliyor. Hiçbir şey alamıyor, bir kilo et alamıyor, süt ve peynirin fiyatı artık yüzlerce lira değil ki o paranın bedelinin hiçbir değeri yok.Buna göz dikmek, özünde evlilik demektir. Şiddetin uygulandığı sendika. Böyle bir ortamda ailenin aslında demokratik, eşitlikçi bir yapı olduğunu, eşitlikçi ve demokratik bir yapıda barış olacağını söyleriz. Huzur bulamayacaksın, birliktelik bozulacak şimdi ama madem o 300 lira nafakayla dışarıda yaşayamazsın, o evliliğe razı olacaksın ve bu sözle evlilik birliğini mecburi istekle sürdürmeye çalışacaksın, bu böyledir. ne yapılmak isteniyor. Kadın itaat etsin, itiraz etmesin, evde kalsın çocuklarını evde meşgul etsin. Ama aç, mutsuz, buna göre yaşamıyor, hiçbir kıymeti olmamalı…”
6284’ün kadınları şiddetten yeterince korumadığı iddialarının sorulması üzerine Sarıhan, kadın hareketinin uzun süredir “Kanunlara Dokunma” sloganını kullandığını belirterek, şunları söyledi:
“İnşallah hanımın insan haklarına duyarlı bir güç gelir ve bunu daha ileriye götürmemizin önünü açar”
“Bu yazıları biz yazdık, kadın hareketi yazdı. Bir eksiklik olabilir ama yasalar gerçeğe uygun uygulanıyorsa, kendini koruyorsa, dikkatli bir dille yazılmışsa. Şunu söylemek yanlış olmaz. uygulanmıyor.Uygulanmıyor demek yanlış olmaz.Tüm barolarımızda yavaş yavaş kadın örgütleri oluştu.Kadın derneklerinin sayısı oldukça fazla ve hepsi ortak çalışmalar yürütüyorlar.Bunlar hep Yazdığımız maddelerin hayata geçirilmesini istiyoruz.Makaleleri geliştirmek istiyoruz ama bu dönemde değil.Çünkü bu dönemde iyi niyetli bir yaklaşım söz konusu değil.Umarız kadın haklarına duyarlı bir iktidar olur. insan hakları, yakında seçimler olacak ve bu bizi daha da ileri götürmeye sevk ediyor.”